Duygular ve Yemekler

Günlük hayatta yaşanılan endişe, öfke, kızgınlık, sevinç gibi duygular bireylerin düşüncelerini, tercihlerini, kararlarını etkileyebildiği gibi besin seçimlerini de etkilemektedir. Tüm bu duygularla başa çıkmak için kişilerin aç olmadığı halde yemek yemeye yönelmesi duygusal beslenme olarak tanımlanır. Buradaki yeme davranışı, fizyolojik açlıktan değil ruhsal açlığın giderilmesinin istenmesinden kaynaklanmaktadır. Bunun sebebi ise, yemek yemenin beynin haz bölgesini çalıştırmasından gelir; yani birey, olumsuz bir duygu yaşadığı zaman bu duygudan kaçmak için yemek yiyerek geçici olarak rahatlama ve gevşeme sağlar bu da onu kaçmaya çalıştığı duygudan uzaklaştırır.

Öfke durumu hissedildiğinde bireyler oldukça hızlı bir şekilde yemek yerken, mutluluk duygusu hissedildiğinde durum tersine döner ve daha uzun sürelerde haz alarak yemek yeme gerçekleştirilir. Üzüntü duygusu, yeme isteğini hem arttırabilen hemde azaltabilen bir durum iken can sıkıntısı ve stres ise genelde iştahın artması ile ilişkilendirilir.

Duygusal yemedeki en önemli nokta bireylerin olumsuz duygularını bastırmak için tercih ettikleri besinlerin genelde şeker ve yağ oranı yüksek, işlenmiş ya da paketlenmiş gıdaları tercih etmesidir. Bu da günlük öğünlerde tüketilen kalorinin yükselmesine sebep olarak kilo alımına, böylece beden algısının bozulmasına sebep olabilmektedir. Bu nedenle yemek yeme ihtiyacı hissederken, bu ihtiyacın fizyolojik mi yoksa duygusal mı olduğunu belirlemek oldukça önemlidir. Duygusal açlıkta fizyolojik açlıktan farklı olarak yeme isteği aniden ortaya çıkar, belirli yiyecekler tercih edilir, uzun sürelerde yenilmesine rağmen doygunluk hissi oluşmaz ve yemek yedikten sonra utanç, suçluluk gibi duygularla bütünleşmiş gereksiz yemekten dolayı pişmanlık hissi oluşur.

Duygusal açlıktan kurtulmanın ilk adımı farkındalıktır. Yemeye odaklanarak, tadına daha çok varılmasını sağlayan farkındalık için yemeğin televizyon, bilgisayar gibi dikkat dağıtıcı ögeler olmayan sessiz bir ortamda yenilmesi önerilmektedir. Vücudun yeterli besini aldığına emin olmak da duygusal açlıktan kurtulmak için diğer bir yöntemdir. Gün içerisinde yeterli ve dengeli beslenme ile duygu geçişlerindeki yeme isteği çok daha hızlı hissedilebilir. Bu noktada gün içerisinde ne hissedildiği, ne yendiğinin ve ne kadar yenildiğinin kaydının tutulması duygusal yemeye yol açan tetikleyicilerin belirlenmesine yardımcı olacaktır. Porsiyon kontrolü yapmak için daha küçük tabakların tercih edilmesi de duygusal açlıkta daha az besin alımına neden olmaktadır. Düzenli olarak yapılan yürüyüş, koşu, nefes ve yoga gibi egzersizlerde duygu geçişlerini rahatlatarak bireylerin paketli, sağlıksız, şekerli, yüksek karbonhidratlı ve kötü yağlara sahip besinlere yönelmesini engellemektedir.

Unutmamak gerekir ki yiyecekler başlangıçta duyguları hafifletmeye yardımcı olabilir ancak açlığın ardındaki duyguları ele almak uzun vadede önemlidir. Olumsuz duygularla başa çıkmak için egzersiz ve sosyal destek gibi alternatif yollar bulmak ve yeterli – dengeli beslenme alışkanlıkları uygulamak oldukça önemlidir.

Dyt. Sena Çetin
Kapat

Potamya

Mezopotamya'dan Potamya | Türkiye

Kapat
Sepet (0)

Sepetinizde ürün bulunmuyor. Sepetinizde ürün bulunmuyor.

Potamya

Mezopotamya'dan Potamya | Türkiye





400₺ üzeri siparişlerinizde kargo ve bez çanta hediye