MESOS POTAMOS

Mezopotamya: Yunanca’da orta anlamındaki “mesos” ve nehir anlamındaki “potamos” kelimelerinin birleştirilmesiyle meydana gelmiş ve tam olarak “iki nehir arasındaki ülke” anlamına gelmektedir.

Mezopotamya medeniyetleri 10.000-15.000 yıl önce günümüzde Dicle ve Fırat Nehri kıyıları olarak anılan bölgede kuruldu.

Yerleşik hayatın ilk temelleri Kuzey Mezopotamya’nın yüksek yerlerinde atıldı. İnsanlık, 2.5 milyon yıl boyunca konar – göçer sürdürdüğü avcı – toplayıcı düzenden, ihtiyaçlarını karşılayabilmek için yaşadığı çevreyi aktif olarak değiştirmeye ve yerleşik hayata geçmeye başlamıştır.

Ekolojik bir çerçeve içinde gelişen bu evrim sayesinde yabani bitki türlerinin ıslah edilmesi ile birlikte yerleşme ve evcilleşme süreci başladı.

Yerleşik hayata geçişin Mezopotamya toprakları üzerinde başlamasının en önemli nedeni düzenli nehir taşkınlarının, toprak ve bitki verimliliği için tatlı su sağlamasıydı. Yani, buradaki doğal döngü yerleşik yaşama oldukça uygundu.

Mezopotamya uygarlıkları, besin olarak tüketecekleri bitkileri yetiştirmekte uzmanlaşarak, yeni bir düzen ile doğal çevrelerini değiştirmiş ve tarıma katkı sağlamış oldular.

Tarımın düzenli bir şekilde sürdürülmesi sonucunda tamamıyla yerleşi düzene geçen ve bunu benimseyen uygarlıklarda avcılık ve toplayıcılık giderek azalmaya, nüfus artmaya ve bu topraklarda yayılmaya başlandı. Avcılık ve toplayıcılık giderek azaldı, nüfus artışı görüldü.

Tarım alanlarının gelişmesiyle artan nüfus, yeni topluluklar oluşturmaya başladı. Böylelikle daha önce olmayan, yeni gelişen iş alanları ortaya çıkmaya başladı.

Tarım işçiliğinde gelişen topluluklarda zanaatle uğraşan seçkin, sosyal bir sınıf oluşmaya başladığında, ticarete de ilk adımlar atılmış oldu. Yani, tarımın doğuşuyla birlikte, devrimsel nitelikte sosyal ve ekonomik dönüşümler de başlamış oldu.

Üretimin de artmasıyla, o günkü şartlarda refah seviyesine gelen topluluklar, bölgeler arası, uzun mesafeli ticaret yapabilmek için pazar mekanizmaları geliştirdi ve beraberinde sürekli gelişti. Ticaret, giderek kaynakların dağıtımında ana mekanizmalardan biri haline geldi.

Mezopotamya uygarlıklarının iki nehir arasında başlattığı tarım faaliyetlerini hayata geçirerek yerleşik düzene geçmesiyle ortaya çıkan köyler, kasabalar ve daha sonra kentler, bugün dünyada 7,8 milyar insane hitap ediyor.

Tarihin başladığı iki nehir arasındaki ilkler diyarı, medeniyetlerin beşiği Mezopotamya; Tarımda en büyük devrimin gerçekleştiği topraklar olarak bugün Potamya’nın hikayesine ışık tutuyor. Potamya ilham aldığı bu toprakların yaşam kalitesini arttırıcı yöndeki serüvenine dahil olarak tarımın gücüyle hareket etmekle kalmayıp; yaşamın her anında sürdürülebilirlik ilkesini benimseyen ve doğaya sahip çıkan bir marka olarak doğal sürecin parçası olmaktan mutluluk duyuyor.