Ketojenik Beslenmenin Etkileri
Düşük Karbonhidratlı Beslenmenin Etkileri
Ketojenik Beslenme, yüksek oranlarda sağlıklı yağ, yeterli miktarda protein ve çok az miktarlarda karbonhidrat sağlayan gıdalarla oluşturulan bir beslenme planıdır. Karbonhidratların yapı taşı olan glikozun olmadığı durumda vücutta ketonlar enerji olarak kullanılır. Bu durumda organların ve metabolizmanın çalışması yağlardan sağlanır ve vücut yağ yaktığında kilo kaybına da yol açar.
Ketojenik beslenmenin bu etkisi son zamanlarda önem kazanarak bireyler tarafından ağırlık yönetiminde tercih edilmeye başlanmış, ancak aynı zamanda birçok tartışmayıda beraberinde getirmiştir. Konuyla ilgili gerçekleştirilen çalışmaların bir kısmında ketojenik beslenmede kilo kaybının düşük kalori alımından kaynaklandığı belirtilsede birçok çalışmada metabolik bir avantaj sağladığı ve diğer diyetlere göre daha fazla vücut yağ kütlesinde azalma olduğu vurgulanmaktadır. Aynı zamanda ketojenik beslenme ile vücutta oluşan ketozisin iştah baskılayıcı etkiside göz ardı edilmemelidir.
Ağırlık kaybı üzerindeki etkilerinin yanı sıra ketojenik beslenme ile kolesterol seviyelerinin düzenlendiği de bilinir. Kardiyovasküler hastalıklar için bir risk faktörü olan dislipidemi, kan yağı oranlarının sağlığı bozacak yöndeki değişiklikleri olarak tanımlanır. Kısaca kandaki trigliserit ve LDL kolesterol oranlarındaki artışı göstermektedir. Ketojenik beslenme uygulayan bireyler üzerinde yapılan çalışmalarda, kötü kolesterol olarak adlandırılan LDL ve trigliserit seviyelerinde azalma olduğu sonucuna varılmıştır. Nitekim çörek otu yağı, hindistan cevizi yağı gibi sağlıklı yağların tüketilmesinin kolesterolü azaltarak kalp sağlığını iyileştirmeye yardımcı olabileceği birçok kişi tarafından bilinmektedir.
Aynı zamanda ketojenik beslenmenin azalan inflamasyonla beraber akne, egzama ve sedef hastalığı gibi cilt hastalıklarında, polikistik over sendromu gibi kadın sağlığını etkileyen önemli hastalıklarda, mide ve safra kesesi gibi sindirim sağlığında olumlu etkileri bulunmaktadır.
Tüm bu olumlu etkilerinin yanında olumsuz etkileri de bulunan ketojenik beslenmede özellikle keto gribi olarak adlandırılan baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk, kas krampları ve uykusuzluk ilk haftalarda sıklıkla görülür. Keto gribi ile beraber en sık rastlanan ve kısa dönem süren yan etkileri arasında hipoglisemi, mide bulantısı, kusma, ağız kokusu, baş dönmesi ve bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler bulunur.
Özellikle MCT’nin yüksek oranlarda alınması karın krampları, ishal ve kusma gibi sindirim sistemi sorunları oluşturmaktadır. Kısa dönemde görülen bu sağlık sorunları kolayca tedavi edilebilir etkilerdir. Yeterli sıvı ve elektrolit alımı bu semptomların bazılarının azalmasına yardımcı olmaktadır.
Ancak ketojenik beslenmenin uzun süre devam ettirilmesi glukoz intoleransı, tip2 diyabet riskinde artış, böbrek taşı oluşumu, vitamin ve mineral eksiklikleri ve zatüre gibi çeşitli hastalıklara yol açar Bu nedenle ketojenik beslenme uygulayan bireylerin çeşitli sağlık parametreleri için ayda 2 kez uzman kişiler tarafından izlenmesi önemlidir. Unutmamak gerekir ki beslenmede önemli olan popüler diyetleri tercih etmek yerine kişinin sağlık yararına olan beslenme şeklini benimsemesidir.
Dyt. Sena Çetin