Karbon Ayak İzi
Karbon Ayak İzi Azaltmanın Yolları
Dünyanın en zorlu sorunlarından biri haline gelen küresel ısınma, başlıca atmosfere salınan gazların sera etkisi sonucunda oluşmaktadır. Söz konusu bu gazların salım etkisinin bireylerin elinde olduğu sonucuna varılması ile iklim değişikliği ve küresel ısınmayı engellemeye yönelik faaliyetler ortaya çıkmıştır. Küresel iklim değişikliğine karşı en etkili çözümün ise bireysel bilinçlenme ve tüketim alışkanlıklarının değişmesi olduğu bilinmelidir. Nitekim bireylerde tüketim alışkanlıklarının değişmesi, ulaşım, ısınma vb. tüm faaliyetlerle üretilen ve tüketilen ürünlerinlerin sonucunda ortaya çıkan karbon ayak izinin azalmasına hatta yaşam döngüsünün değişmesine neden olmaktadır.
Karbon ayak izi, belirli bir zaman diliminde gerçekleşen insan faaliyetleri sonucunda üretilen toplam sera gazı miktarıdır. Türkiye’den 6 şehir, dünyada en yüksek karbon ayak izine sahip 500 il arasına girmiş durumdadır. Bu şehirler arasında İstanbul, Ankara, Antalya, Bursa, Kayseri ve Gaziantep yer alırken, İstanbul’da bir kişi için ortalama karbon ayak izi 5.2 tondur. Bu durum, Türkiye’de yaşayan insanların ulusal ölçekteki ekolojik borcunun, dünya ortalamasından yüksek olduğunu gösterir. Bu illerdeki karbon ayak izini düşürmek bir gecede gerçekleşmez ancak günlük hayatta gerçekleştirilen faaliyetlerde küçük değişiklikler yapmak, büyük farkların ortaya çıkmasına sebep olabilir.
Bu küçük değişikliklere beslenme alışkanlıklarında belirli farklılıklar yaratarak başlanabilir. Bunun için en önemlisi gıda israfından kaçınmak adına ihtiyaç olduğu kadarını satın almaktır. Bununla beraber organik ürünleri tüketmeye çalışmak, mevsimi dışındaki yiyecekleri tüketmemek, doğada bozulmayan maddelerle ambalajlanmış gıda ürünlerinden uzak durmak ve su tüketimi için plastik pet şişe kullanmamak oldukça değerlidir.
Beslenme alışkanlıkları kadar gün içerisinde gerçekleştirdiğimiz ulaşımlarda karbon ayak izini etkileyen faktörlerdendir. Tüm dünyada CO2 emisyonunun başlıca sebebi olan ulaşımın karbon ayak izine olan etkisini azaltmak için ulaşım tercihleri değiştirilmeli, araba kullanımı yerine olabildiğince toplu taşıma araçları kullanılmalıdır. Ulaşımını arabayla sağlamak zorunda olan bireylerin ise gereksiz hızlanma ve frenlemeden kaçınması, fosil yakıtları yarattığı emisyonu azaltmak için düşük emisyonlu yakıtları tercih etmesi ve klimayı daha düşük devirde kullanması gerekir.
Karbon ayak izini azaltmanın diğer önemli bir adımı ise enerji verimliliği sağlamaktır. Bunun için gün içerisinde kullanılmayan televizyon, bilgisayar gibi elektronik aletleri tamamen kapatmak, enerji tasarrufu ampuller kullanmak, evlerde çamaşır kurutucu yerine çamaşırları asarak kurutmak, doğalgaz yerine olabildiğince güneş enerjisini kullanmak, asansör ve yürüyen merdiven kullanmaktan kaçınmak, ve yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmak gibi çeşitli eylemler gerçekleştirilebilir.
Bir şişe sodadan bir kağıda kadar tükettilen her şey, üretimi, taşınması ve bertarafı için enerji gerektirir. Bu enerji genellikle kömür veya benzin gibi fosil yakıtların yakılmasıyla üretilir ve fosil yakıtların yakılması, karbondioksit ve diğer sera gazlarının atmosfere salınması anlamına gelir. Bu nedenle karbon ayak izi üzerinde büyük payı olan atıkların geri dönüştürülmesi oldukça önemlidir. Üstelik gün içerisinde cam, kağıt, alüminyum gibi atıklar biriktirilerek geri dönüşüme kazandırılırsa emisyon azaltımı sağlanır. Aynı zamanda kağıt ve plastikten yapılmış tüm ürünlerin geri dönüştürülebilir olanlarını tercih etmek ve gün içerisinde tüketilen tüm ürünlerde karbon salınımının düşük olmasına dikkat etmek emisyonları azaltmak için uygulanabilecek adımlardan bir kaçıdır.
Emisyonların azaltılması için bu faaliyetlerin uygulanması kadar ağaç dikilmesi de oldukça önemlidir. Dikilen ağaçlar atmosfere salınan CO2’in emilmesine olanak sağlayarak yaşamları boyunca atmosferden CO2’i uzaklaştırmış olur.
Sonuç olarak yıllar boyunca giderek artan enerji ihtiyacı, bu ihtiyacı karşılamak için kullanılan fosil yakıtlar, bu fosil yakıtların emisyonu ve bu emisyonun yol açtığı küresel ısınma zincirleme reaksiyon halinde tüm dünyada ciddi bir sorun oluşturmaktadır. Bu sorunun tüm bireyler tarafından gelecek için büyük bir tehdit oluşturduğu fark edilerek, gerekli tüm bireysel ve kurumsal önlemler alınmalıdır. Unutmamak gerekir ki gün içerisinde gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerde küçük dokunuşlar yapmak doğal kaynakların korunması ve iklim değişikliğinin engellenmesi için oldukça değerlidir.
Dyt. Sena Çetin