Gece Yeme Sendromu

GECE YEME SENDROMU NASIL ENGELLENİR?

Sirkadiyen ritmin bozulmasıyla eş değer olarak görülen gece yeme sendromu, bireylerin kahvaltıyı atlayıp gün içerisinde çok az kalori ile beslenmelerine rağmen, akşam saatlerinden başlayarak gece boyunca devam eden yeme atakları ile kendini gösteren bir yeme bozukluğudur. Haftanın en az dört gününde kahvaltının atlanmasıyla karakterize olan gece yeme sendromunda, bilinçli ve istekli bir şekilde kalorisi yüksek olan besinler geç saatlerde tüketilmektedir. Bu sendromu yaşayan bireylerin çoğunda uyku problemi olması, bireylerin beslenmeyi uykuya dalma aracı olarak görmesine sebep olmaktadır.

Gün içerisinde yaşanan stresli olaylar bireylerde akşam öğününden sonra daha yoğun besin alımına sebep olurken, ertesi gün kilo alma kaygısı ile suçluluk ve utanç duyguları baskın hale gelmektedir. Bireylerin kalorisi yüksek birçok besini tercih etmesine rağmen özellikle ekmek, sandviç ve rafine şeker içeren kek, bisküvi, pasta gibi besinleri tercih ettiği bilinmektedir. Gece geç saatlerde tüketilen bu besinler bireylerin sabah kalktıklarında kendilerini tok hissederek, kahvaltı öğününü yalnızca kahve ile geçiştirmelerine sebep olmaktadır.

bireylerin sabah kalktıklarında kendilerini tok hissederek, kahvaltı öğününü yalnızca kahve ile geçiştirme

Çoğunlukla uyku ve beslenme düzensizliğinin neden olduğu gece yeme sendromunun diğer sebepleri arasında depresyon, anksiyete, stres, diyabet ve hormonal nedenler yer almaktadır. Vücudumuzda açlık ve tokluk mekanizmasını dengeleyen çeşitli hormonlar bulunur. Bunlardan en önemlisi “leptin ve ghrelin” hormonlarıdır. Açlık hormonu olarak adlandırılan ghrelin, yemek öncesi mideden salgılanarak açlık hissi ile beraber iştah ve yemek yeme arzusu oluştururken, tokluk hormonu olarak bilinen leptin, yemek yeme ile başlayarak doygunluk hissinin oluşmasına sebep olmaktadır. Gece yeme sendromu yaşayan bireylerde yapılan çalışmalarda, ghrelin hormonu seviyelerinde değişiklik olduğu ve melatonin ile leptin hormonlarının seviyelerinin düşük olduğu sonucuna varılmıştır.

Gece yeme sendromunun engellenmesi için çeşitli farmakolojik yöntemler bulunsada, uyku düzeni, fiziksel aktivite, gevşeme terapileri, farkındalık eğitimleri, ışık terapisi ve düzenli beslenme gibi farklı yöntemler de uygulanabilmektedir. Gece aşırı yeme eğilimi gösteren bireylerde öncelikli olarak günlük beslenme durumu dikkatli bir şekilde incelenmelidir. Yeterli ve dengeli beslenmenin yapı taşlarından biri olan kahvaltı öğününün doğru besinlerle yapılması, bireylerin gün içerisinde ki yeme ataklarını engellemesine yardımcı olmaktadır. Öğle yemeğinde protein içeriği yüksek olan besinlerin tercih edilmesi, daha uzun süre tok tutarak akşam öğününde daha az kalori alınmasına sebep olmaktadır. Aynı zamanda gece yatmadan 2 saat önce yapılacak küçük bir ara öğün, bireylerde geç saatlerde oluşan güçlü yeme arzunun kırılmasına sebep olmaktadır. Beslenmenin düzenlenmesi ile beraber bireylerde yeme farkındalığı oluşturulması da oldukça etkili bir yöntemdir. Olumsuz öz-benlik düşünceleri ile daha kontrolsüz bir beslenme gerçekleştirilirken, farkındalıkla kendine olan özgüvenin artması sonucu beslenme de olumlu bir şekilde etkilenmektedir.

Gece yeme sendromunun engellenmesi için çeşitli farmakolojik yöntemler bulunsada, uyku düzeni oldukça önemlidir.

Gece yeme sendromuna doğru yön vermek amacıyla uygulanan dengeli beslenme alışkanlıkları kadar, uyku düzeninin oluşturulması da oldukça önemlidir. Uyku düzensizliği, vücutta salgılanan insülin, leptin, melatonin ve ghrelin gibi hormonların seviyelerinde dengesizlik oluşturarak gece yeme ataklarını arttırmaktadır. Stres ile ilişkiliği olduğu kanıtlanmış gece yeme sendromunda, gün içerisinde düzenli olarak yapılan koşu, yürüyüş, yoga gibi egzersizler hem stres duygusunu bastırmada hem de iştah metabolizmasını dengelemede etkili olarak kişinin besinlere yönelmesini engellemektedir. Aynı zamanda vücuttaki gerilimin yok edilmesi, zihnin sakinleştirilmesi ve enerjinin arttırılması için, bireylerde belirli kas gruplarını germek, sonrasında da gevşetmek ile uygulanan gevşeme terapileri de gece iştahı üzerinde olumlu bir etki göstermektedir.

Unutmamak gerekir ki gece yeme sendromu iş ilişkilerinde bozulma, sosyal ilişki yeteneğinde bozulma ve benlik saygısında azalma gibi bireylerin hayatını önemli ölçüde etkileyen olumsuz durumlar oluşturabilmektedir. Gece yeme sendromu yaşayan bireylerde yaşam kalitesinin arttırılması için uzman kişiler tarafından multidisipliner bir yaklaşımla tedavi uygulanması oldukça önemlidir.

Dyt. Sena Çetin

Kapat

Potamya

Mezopotamya'dan Potamya | Türkiye

Kapat
Sepet (0)

Sepetinizde ürün bulunmuyor. Sepetinizde ürün bulunmuyor.

Potamya

Mezopotamya'dan Potamya | Türkiye





400₺ üzeri siparişlerinizde kargo ve bez çanta hediye